Please activate JavaScript!
Please install Adobe Flash Player, click here for download

DTTU0610

önemlidir. Bu cümleden olarak; yalnızca diş hekiminin değil, tıp hekimi (aile hekimi)-çocuk heki- mi- yardımcı personel (ebe-hem- şire) ve sağlık meslek lisesi me- zunları gibi tüm sağlık persone- linin, prevelansı bu denli yüksek olan bir temel sağlık problemi ile ilgili olarak eğitilmesi (ülke so- runlarına has bir eğitim modeli olarak şekilendirilmesi) ve bu durumun bir “temel sağlık eğitim felsefesi” şeklinde algılanması önemli olacaktır. Bir Enfeksiyon Hastalığı Olarak Diş Çürüğü EÇÇ enfeksiyöz ve bulaşabi- len bir hastalıktır. Streptokokus mutans (MS) , laktobasillus ve diğer asit üreten bakteriler tara- fından oluşmaktadır. Asit üreten bakterilerin diş yüzeyinde demi- neralizasyona sebep olmasıyla başlar. Diş yüzeyinde ilk belirti- leri beyaz nokta lezyonları (whi- te spot lesion) şeklindedir ve ge- ri dönüşümü mevcuttur (18,19). Bir enfeksiyon hastalığı algı- sında bakterinin bireyden bireye taşınması (transmission), enfek- siyonun kapılması için zorunlu- dur. MS geçişinde sorumlu birey anne olarak tanımlandığı için; erken MS transferi ve EÇÇ ara- sında ciddi bir bağlantı bulgu- lanmıştır. Bu açıdan EÇÇ nin ön- lenmesinde anne bilgilendiril- mesi ve eğitimi önemli rol oynar. Çocuğun çürük etkeni bakteriyi annesinden alması sebebiyle, annesi yüksek çürük riskli olan çocuk da risk altındadır ( 14). Çocuğun kolonizasyonu es- nasında annenin ağız florasın- daki değişiklikler çocuğun çü- rük oranını önemli biçimde et- kileyebilir. Bu sebeple; 1 yaşın- dan önce ağız sağlığı risk değer- lendirmesi yapılması, yüksek risk grubundaki hastaların be- lirlenmesine fırsat yaratır ve ya- şa bağlı göstergeler sunar; ço- cuk için müdahale imkanı verir ve çocuğun kolonizasyonu sıra- sında ve öncesinde, yüksek çü- rük riski taşıyan annedeki kar- yojenik organizma seviyesinin düşürülmesi için çok değerli bir fırsat sunar (14). Popülatiften risk bazlı koruyucu hekimlik felsefesi ve çürük riski? Koruyucu uygulamaların, sı- nırları belirgin kapalı toplumla- ra uygulanmasında (örn; bir kentin belirli bir semti, bir eya- let içindeki belirli bir alan ya da kontrolü kolay bir kasaba ya da küçük kent) son yıllarda top- lumsal koruyucu uygulamaların yerini risk-bazlı stratejiler al- maktadır (20). Bu kavramın ge- liştirilmesindeki amaç; koruyu- cu uygulamaların -diş tedavi hizmetleri kadar olmasa da- uzun zaman-emek ve yüksek maliyet gerektirmesidir. Risk bazlı koruyucu uygula- malar, geçmiş çürük deneyimine bakarak bir çocuktaki düşük-or- ta-yüksek ve çok yüksek riski belirlemek, yüksek ve çok yük- sek riskli bireyleri hedef grup olarak algılamaktır (20). Bu yak- laşımda, örneğin; 100 kişilik bir çocuk grubunun tamamı değil, gerçek çürük riskine sahip (ÖRN: en az 2 yada daha çok dişi çürük olan) 20 bireyin uygula- maya dahil edilmesi amaçlanır (21). Bu sayede, zaman-para ve iş gücü kaybının önüne geçilebi- leceği ve bir “enfeksiyon” olarak da algılanan çürük hastalığının, asıl-riskli bireylerdeki seviyesi- nin azaltılması yoluyla lateral yayılımının (örn; sınıf arkadaşla- rı, kardeşleri..vs) engellenebile- ceği düşünülmüştür (22,23). Aslında değişik ülkelerde ya- pılan çalışmalar; özellikle 6-12 yaş grubu çocuklardaki total çü- rük miktarının yaklaşık % 80’inin, bu gruptaki çocukların ancak %10-18’inde olduğunu göstermiştir (24). Bu ilginç bul- gu; özellikle erken dönemlerde belirlenecek bu tip çocuklarda yapılacak düzenli koruyucu uy- gulamaların, orta ve uzun vade- de belirgin bir çürük azalımına sebep olabileceğini ve bu saye- de alanda harcanacak enerjinin önemli oranda hedef gruba yön- lendirilebileceğini çağrıştır- maktadır. DENTAL TRIBUNE Türkiye Baskısı Bilim & Araştırma 9 Sayfa 8DT